16 Şubat 2015 Pazartesi

Ferhat Paşa

Arnavut'tur, Enderun-ı hümâyundan yetismiş, kapıcıbaşılıkla buradan çıkmıştır. Kanuni Sultan SüleymanFerhat Ağa'ya teveccüh ve itimat göstermiş olduğundan pâdişâhınZigetvar'da vefatı üzerine naşı Ferhat Ağa'nın nezareti altında İstanbul'a naklolunmuştur.
Ferhat Ağa daha sonra büyük imrahor olup 989 H.-1581 M. de buradan yeniçeri ağalığına tayin olunmuştur; aynı senede şehzade Mehmet'in sünnet düğününde saraydan yeni çıkan kapıkulu süvarilerinden bazılarının, bulundukları mahalle fahişe getirip eğlendikleri sırada bir bölük yeniçeri ile şehrin subaşının bunların odalarını basarak arbede çıkarması ve yeniçeri ağasının müdahalesi üzerine iki süvarinin ölümüyle kavga bastırılmıştı; fakat iki kişinin ölümüne sebebiyet verilmesinden dolayı Sadrazam Sinan Paşa kızarak Ferhat Ağa'yı tahkir edip azlettirdiğinden dolayı araları açılmıştır (990 Receb 3 ve 1582 Ağustos).
Ferhat Ağa, beş ay kadar açıkta kalarak Sinan Paşa'nın sadaretten azlinden 27 gün sonra Rumeli beylerbeyi İbrahim Paşa'nın kubbe veziri olması üzerine 990 Zilhicce 1583 Ocak'da onun yerine beylerbeyi tayin edilip arkasından da vezir-i âzam Siyavuş Paşa'nın tavsiyesiyle ve dördüncü vezirlikle İran'a serdar tayin edilmiştir (991 H.- 1583 M.).
Ferhat Paşa bu serdarlıkta muvaffakiyetler elde etti ve kendisi İstanbul'a gelerek serdarlık Özdemiroğlu Osman Paşa'ya verildi ve Osman Paşa'nın ölümünden sonra 994 H.-1586 M. de ikinci defa İran serdarı oldu; Tebriz'i merkez yaptı, Gence eyâletini aldı; İran şahı I. Abbas ile barış yaparak bir çok memleketlerin Osmanlı ülkesine ilhakına sebep oldu ve rehin olarak Şah Abbas'ın biraderinin oğlu Haydar Mirza'yı İstanbul'a getirdi; bu mühim başarıları sebebiyle ünlü vezir olarak tanındı.
Ferhat Paşa 999 Şevval ve 1591 Ağustos'da Sinan Paşa'nın ikinci defa vezir-i âzamlıktan azli üzerine ikinci vezirlikten sadrâzam oldu; hasmı olan Sinan Paşa hakkında lütûfkâr davrandı, hattâ padişah, kendisine aleyhtar olanların gözlerine mil çekmesine müsaade etti ise de o bunu yapmadı. Ona karşı hürmet gösterdi ise de kindar olan Sinan Paşa bunu takdir etmedi.
Ferhat Paşa 1000 senesi Cemaziyelâhırında (1592 M. de) Sinan Paşa tarafından bazı kusur isnadı ve yalan söylemekle itham edilerek azlolunup yine ikinci vezirliğe iade olunarak yerine Siyavuş Paşa üçüncü defa vezir-i âzam oldu.
1003 H. - 1595M.'de III. Murat'ın vefatı ve III. Mehmet'in cülusu sırasında vezir-i âzam bulunan Sinan Paşa'nın Avusturya cephesinde bulunması nedeniyle Ferhat Paşa sadaret kaymakamı olduğundan düşmana karşı başarısızlığı görülen Sinan Paşa'nın azli üzerine Ferhat Paşa ikinci defa vezir-i âzam olmuştur. Ferhat Paşa bu sırada isyan halinde bulunan Eflâk voyvodası Mihal üzerine gitmiş ve Eflâk yakasına geçmek üzere köprü kurdurduğu sırada İstanbul'daki Sinan Paşa taraftarlarının "Mihal Voyvoda ile ittifakı vardır" diye çevrilen entrikaları üzerine sebepsiz olarak azledildiğinden başka katline de irade çıkmıştır (1003 Şevval ve 1595 Temmuz).
Ferhat Paşa adamları vasıtasıyla durumdan haberdar olunca İstanbul'dan gönderilen memur gelmeden evvel mühr-i hümayunu vezir Satırcı Mehmet Paşa'ya teslim ederek gizli yollardan süratle İstanbul'a gelip kendisine ait olan Metris çiftliğine saklanmış ve gizlice pâdişâhın validesi Safiye Sultan'ı elde ederek ölümden kurtulup çiftliğinde oturmasına müsaade çıkmıştır.
Ferhat Paşa'nın hasmı olan Sinan Paşa, fırsatı kaçırmayarak bunun katli için faaliyete girişmiş ve nihayet zavallı Ferhat Paşa birgün çiftliğinden alınarak Yedikule'ye götürülüp boğulmuş ve cesedi Eyüp'teki türbesine defnedilmiştir (1004 Safer 5 ve 1595 Ekim). İki defada sadareti 14 ay kadardır.
Ferhat Paşa kendisine her verilen vazifede başarı göstermiş olan XVI. yüzyıl sonlarında gelen başarılı vezirlerdendi; gerek sadareti ve gerek sadaret kaymakamlığı esnasında rakibi olan Sinan Paşa'nın tahrikiyle kapıkulu ocaklarının hücumuna maruz kalmıştır. Son sadaretinde ve 1595 senesinde günden güne büyümekte olan Eflâk isyanını bastıracağına şüphe yokken Eflâk sınırını geçmeye hazırlandığı sırada azledilip katli için emir verilmesi Eflâk işinin felâketle uzaması ile sonuçlanmıştır. Doğru, açık sözlü ve sinirli olup değerli bir vezir olduğunu çağdaşları müttefikan beyan etmektedirler. Katli için çalışanların sözlerinin iftira olduğunu sonradan anlayan III. Sultan Mehmet pek üzülmüştür. Kumkapı'da Musalla mescidi denilen mescidi Halvetiye şeyhlerinden Mahmud Efendi için yaptırmıştır. Türbesinin kapısı üzerindeki kitabenin üç beyti :
Rıhlet etti dâr-ı ukbây-ı bekaya şadman
Sadr-ı âzam Fatih-i mülk-i Acem cennet-mekân
İki kez serdar olup İrân u Turan fethine
Surh serler başına tenk oldu Şiraz Isfahan
Mevtimin ilham ile ilmî dedi tarihini
Eyledi Ferhad Paşa adn-i âlide mekân

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)