DÜNYADA İLK ÇEVRE NİZAMNAMESİ
Başbakanlık Osmanlı arşivinde şimdiye kadar tasnif edilebilen belgeler arasında çevre ile ilgili pek çok uygulama vardır.Böylece hiçbir milletin geçmişinde olmayan bir çevre bilincine sahip olduğumuzu söyleyebiliriz.
Kanuni Sultan zamanında bir çevre nizamnamesi hazırlanıyor ki bu dünyada ilk çevre düzenlemesi kabul edilmelidir.Edirne Subaşılığına tayin edilen Ömer Efendi’ye yazılmış bu “yasakname-i hümayun”da şunlar yazılıdır.(470 yıllık belge)
1.Bundan böyle hiçbir kimse evinin çevresini ve dükkanlarını pis tutmayıp , herhangi bir pis madde görürlerse temizlesinler.
2.Subaşı Ömer çarşı ve mahallelerde dökülen pislikler kimin evine ve avlusuna yakın ise onun döktüğüne kanaat getirilerek temizlettirilsin.Eğer pisliği başkaları dökmüş ise dökenler cezalandırılsın.
3.Kervansarayların pislikleri kervansaraycı tarafından boş bir yere döktürülsün.
4.Hamamların pis su yolları belli bir yerden akmalıdır.(Kimsenin evinin ve avlusunun yakınından geçmemelidir.)Kim buna riayet etmez ise ona temizlettirilsin.
5.Pis su yolları üzerine yol yapılmasın.Yapanlar olursa şehir subaşısı marifetiyle kaldırılsın.Şehir subaşısı bu hususta onlara yardımcı olsun.
6.Çamaşır yıkayanların pis suları , kan alıcıların kanlarını umumi yollara dökmelerini engelleyerek boş yerlere dökülmesini sağlasın.
7.Arabacılar sığırlarını nalbant dükkanında otlatmayıp önceden kimde otlatıyorsa tekrar orda otlatsın.Zarureten nalbant dükkanlarında otlatmaları icap ederse arabacılar pislenen yerleri temizlesinler, sığırların pislikleri ve türlü pisliklerini şehrin dışında ve boş yerlere itsinler.
8.Açık kabirleri ördürsün,at, köpek ve kedi gibi hayvanların leşlerinin kabirlerin arasında bırakılmasına müsaade etmesin.
9.Arabacıların öküzlerini halkın evlerinin önüne ve avlularına bağlamlarına izin verilmesin, önceden nereye bağlıyor ise oraya bağlasınlar ve konakladıkları yerlerde gübre ve sair pislikler bırakmayıp boş mahallere iletsinler.
10.Evlerde çamaşır yıkadıkları sabunlu suyu yolun üzerine dökmesinler.Dökenler hakkında gereken muamele yapılsın.
11.Çevreyi her türlü pislik ve taşlardan temizlettirsin.At ölüsü ve sair davar leşlerini halkın rahatsız olacağı yerlere koydurtmasın.Her kim bu hususlara riayet etmeyip inatlaşırsa , ortalığa bıraktığı leşin kafası boynuna takılarak halka teşhir edilsin.
12.Hiç kimse inatlaşıp yasaklarına karşı çıkmasınalar.Buna cüret edenler yüce katıma bildirilsin.Kadı ve şehir subaşısı halka yardımcı olmayı ihmal etmesinler.Safer sene 946 (Haziran-Temmuz 1539)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)