19 Şubat 2015 Perşembe

ÇANDARLI HALİL PAŞA (İdam edilen ilk sadrazam)

                            ÇANDARLI HALİL PAŞA
                                                  (1439 – 1 Haziran 1453)

1439-1453 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı. İstanbul'un fethinden hemen sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından idam ettirildiği 1 Haziran 1453 tarihine kadar 15 yıl vezir-i azamlık yapmıştır. Osmanlı tarihinde idam edilen ilk sadrazamdır.

Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi başvezirlerinden olan Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa'nın torunu ve Çandarlı İbrahim Paşa'nın oğludur.
Eğitimi ve ilk görevlerinin ne olduğuna dair elimizde belge yoktur. Fakat ilmiye sınıfından olduğu için iyi derecede medrese eğitimi gördüğü kabul edilebilir. Bir vakfiye'de 1436'da kazasker olduğu kaydı bulunmaktadır. Sadrazam olan babası Çandarlı İbrahim Paşa vefat ettikten sonra ilmiye sınıfından ayrıldığı belirtilmektedir.
II. Murat saltanat döneminde 1439'da başvezir olan Osmancıklı (Amasyalı) Koca Mehmed Nizamüddin Paşa vefat ettikten sonra başvezirlik görevine geçmiştir. 1439 ile 1451'e kadar dönemde iki defa devlet işlerinden uzaklaşarak Manisa'ya çekilen II. Murad'ın yerine gelen genç oğlu II. Mehmed'in birinci sultanlık döneminde fiilen Osmanlı Devleti'ni yönetmiştir. Bu dönemde özelikle Anadolu beyliklerine karşı yapılan sert müdahelelerin önüne geçerek büyük bir iç kargașalığın önlemiştir. Edirne-Segedin Antlaşması'nın koşullarından hoşnut kalmayan Papalık, Kardinal Giuliano Cesarını vasıtasıyla Macar komutanı János Hunyadi'yı "Papa’nın onayı olmadığından dolayı geçersizdir." iddiasıyla antlaşmayı ihlale yöneltmesi ile Balkan ülkelerinin büyük bir Haçlı ordusu oluşturarak Macar/Lehistan Kralı I. (III.) Ladislav komutasında önce güneye Balkanlardan sarkarak sonra doğuya Varna 'ya yönelmeleri ile büyük tehdit altına kalan Osmanlı Devleti ordusunun başına tekrar tahttan feragat etmiş olan II. Murat'ın gelmesini sağladı. Bunun sonucunda Osmanlı Devleti Varna Muharebesi'nde büyük bir galibiyet kazandı.
Bunu takiben Osmanlıların Mora'ya büyük bir sefer yaparak Mora'nın büyük kısmının Osmanlı devleti eline geçmesinde ve Eflak Prensi Drakula III. Vlad Tepeș'in Macar müttefiklerinden ayrılmasına ve II. Kosova Muharebesi'nde II. Murat komutasındaki Osmanlı ordusunun Janos Hunyadı komutasındaki yeni bir Macar-Eflak ordusunu imha etmesinde büyük katkısı oldu. II. Murat'ın 3 Şubat 1451'da Edirne'de vafatından sonra oğlu II. Mehmet'in Manisa'dan gelmesine kadar geçen 16 gün büyük bir dirayetle bu tahta geçişinin problemsiz olmasını sağladı.
II. Mehmet'in ikinci tahta geçmesinden sonra da başvezirlik hizmetinde devam etti. Fakat II. Mehmet'in lalası olan Zağanos Mehmet Paşa ile arasında bir politik mücadele başladı. Çandarlı Halil Paşa Zağanos Mehmet Paşa'nın devamlı öğrencisi olan padişaha özellikle Bizans'a karşı daha atak davranması hakkındaki tavsiyelerine karşı idi ve Bizans'a karșı daha ılımlı davranılması tavsiyeleri vermekte idi. Bazı kaynaklara göre Çandarlı, II. Mehmet'i sabırsız ve deneyimsiz buluyordu. II. Mehmet başveziri olan Çandarlı Halil Paşa'in katkısına değer verdiğini Filibe civarlarında bir köyü malikane olarak başvezire bağışına rağmen, Çandarlı Halil tedirgin olmakta devam etti.
İstanbul kuşatması sırasında Avrupa'da yeni bir haçlı ittifakı ortaya çıkacağından kuşkulandığını ve bu nedenle kuşatmanın zayıflatılmasını ve hatta kaldırılmasını II. Mehmet'e tavsiye etti. Bu tavsiyeleri orduda ve devlet kapılarında Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tan rüşvet aldığı söylentilerinin dolaşmasına neden oldu. 29 Mayıs'ta İstanbul fethedilmesinden hemen sonra 1 Haziran 1453'de II. Mehmet bu dedikoduları çok ciddiye aldığını açıklıyarak başvezir Çandarlı Halil'i görevinden azletti. Çandarlı Halil Paşa ve çocukları tutuklandı. Çocukları serbest bırakıldı ama Çandarlı Halil Paşa Yedikule’de Altın Kapı’da kırk gün hapis edildi. 10 Temmuz’da gözlerine mil çekildi ve daha sonra 10 Temmuz 1453 tarihinde idam edildi. Boyun eğeceği yerde sultana dik baktığı iddia edilir. Daha sonra oğlu İbrahim Paşa tarafından İznik’e götürülüp türbesine gömüldü.
Bu olay hakkında tarihçiler arasında çeşitli değişik yorumlar ve tartışmalar yapılmaktadır. Bazı tarihçiler II. Mehmed, ilk tahta geçtiğinde ve İstanbul’un fethi sırasında başvezirin sergilediği tutumlar nedeniyle bu idamın ortaya çıktığını bildirirler. Babinger bu politikasıyla II. Mehmed'in kendi otoritesini pekiştirmiş olduğunu ve herkesin genç sultana boyun eğdiğini belirtir. Sakaoğlu İstanbul'un alınmasında muhalif kalması ve bu nedenle Bizans ile arasında bir gizli anlaşma olduğundan kuşkulanıldığını belirtmektedir.

Sicill-i Osmani'de şöyle değerlendirmektedir:
Tedbirli, güçlü, âlim ise de Bizans Devleti ile siyasî ilişkisi 80 senelik aile ocağının ikbâline son vermiştir.
Ege'de Çandarlı Körfezi'nde bir kale yaptırmış olup körfez ve Çandarlı ilçesi onun adını taşımaktadır. İznik'te bir imaret ve Edirne'de "Halil Paşa Hanı" olarak adlandırılan bir han yaptırmıştır.


  • Danişmend, İsmail Hâmi, (1961) Osmanlı Devlet Erkânı, İstanbul:Türkiye Yayınevi.
  • Yayın Kurulu, "Halil Paşa (Çandarlı)" (1999), Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. C.1 s.518 ISBN 975-08-0072-9
  • Buz, Ayhan, (2009) Osmanlı Sadrazamları, İstanbul: Neden Kitap, ISBN 975-254-278-5,
  • Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN 975-333-0383 C.II say.283 
  • Tektaş, Nazim (2002), Sadrâzamlar Osmanlı'da İkinci Adam Saltanatı, İstanbul:Çatı Yayınevi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)