31 Aralık 2013 Salı

AT MEYDANINDA OLMUŞ MEŞHUR OLAYLAR

At meydanında olmuş meşhur olaylar

Leon I. 7 şubat 457`de bu meydanda imparator ilan edilmişti. Jüstinyen zamanında 532 senesi ocak ayında şehirde yangın çıkmış Anastasın yiğeni Hypace imparator ilan edilmiş. 30000 kişi kendisi tarafından öldürülmüştü.

Meydana nazır Saint Etien kilisesinin pencerelerinden asırlarca Bizans saray kadınları yarışları seyretmişlerdi. Bu kilisede kanlı bir vakada geçmiş, Bizans imparatoru Ermeni Leon burada öldürülerek cesedi hipodroma getirilmişti.

(1183-1185) yılları arasında hükümdar olan Andronik, kendinden evvel hükümdar olan Aleksi Komnenin gözlerini oydurtmuş ve Bebeğe sürdürmüştü.

Andronik kavaslar tarafından zincire vurularak türlü hakaretlere maruz bırakılmıştı. İzakta tahtı eline geçirdi. Eski hükümdara tekmeler vuruluyor. Dişlerini kırıyorlardı. Bilakerta sarayında Anemaskalesine atılarak aç susuz bırakıldı. Halkın tahkir ve ihtizasına uğranılmak üzere uyuz bir deve üzerinde şehirde dolaştırıldı. Can cekişen Andronik yaralı ve kanlı kolunu ağzına götürerek kanını emdi ve hayatını böylece tamamladı.

Osmanlı imparatorluğu devrinde Atmeydanı bir çok zafer alaylarına, düğünlere, toplantılara sahne olmuştu.

Kanuni sultan Süleymanın şehzadeleri Mustafa, Mehmed ve Selimin sünnet düğünleri 27 haziran 1530`da bu sahada başlamıştı. Bu münasebetle atmeydanının şimal tarafında mehterhane yakınlarında lacivert taş sütunlar üzerinde bir taht kurulmuştu. Üzerinde altınlar parıldayan bir sayban bulunuyor, bunu üstünde de kıymetli kumaşlar dalgalanıyordu. Yer yumuşak seccadelerle örtülmüştü. Tahtın civarında rengarenk bir çadır kurulmuştu. Bunlar arasında Fatih Sultan Mehmede mağlup olan Uzun Hasanın ve I. Selimin tahttan indirdiği Gorinin otağları görünüyordu.

Kanuni Sultan Süleyman altın ve murassa takımlarla süslenmiş bir küheylan üstünde, meydana gelmiş ve tahtına oturmuştu. Vezirler, Beylerbeyiler, yabancı sefirler ve kalabalık bir halk bu düğünde seyirciler arasındaydı. Kanuniye takdim edilen hediyeler Osmanlı hazinelerine giren hediyelerin cümlesine üstün görünmüştü.

Mısır, Şam kumaşları, Hindistan, müslin ve şalları, altın ile dolmuş gümüş tabaklar, mücevherat dolu altın kaseler, siniler, billur kadehler, çin fağfurları, Tataristan kürkleri, Türkmen atları, Arap-Rum-Habeş-Nacar köleleri hediye olunmuştu. Sadrazam İbrahim paşanın hediyeleri 50000 düka kıymetindeydi.

Atmeydanında düğün münasebetile oyunlar eğlenceler tertib olunmuştu. Hokkabazlar, canbazlar türlü oyunlar gösterdiler. Kanuni halka bir muharebe manzarası göstertti. İki ahşap kule üzerinde hücumlar yapıldı. Düğünün 5. Günü silah oyunlarına tahsis edildi. Gökyüzünde havai fişekler yakıldı.

Düğünün 7. Günü yeniçeriler, ağalarının refakatinde nahilleri taşıdılar. Bu nahiller mahrut şeklinde altın varaklardan bir çok ince çiçek, meyva, kuş resimlerinden yapılmıştı. 8. ve 9. Günleri raksla, musiki eğlenceleriyle geçmiş, atmeydanındaki sütun ile Dikilitaş arasına çekilen bir ip üzerinde mısırlı cambaz hünerler göstermiş, gemiciler, yağlı direk müsabakasına çıkmışlardı.

Bütün bu eğlencelerin başladığı tarihten 18 gün sonra şehzadeler atmeydanındaki İbrahim Paşa sarayında sünnet edilmişlerdi. 3 hafta süren düğün Kağıthane sahrasında bir koşu ile nihayete ermişti. Kanuni hemşiresile İbrahim Paşanın düğünlerinde bulunduğu Atmeydanında debdebe ve ihtişamla uğurlanmıştı.

Kanuninin veziriazamı Makbul İbrahim Paşa Atmeydanındaki sarayında resmi mülakatlar yapıyor, yabancı sefirler bu meydandan geçerek, muhteşem bir sarayda imparatorun vezirile mülaki oluyorlardı. 1539 senesi kasımının 11. gününden 26`sına kadar Atmeydanında Kanuninin diğer iki oğlu Beyazıd ve Cihangirin sünnet düğünleri yapılmıştı. Meydana aslanlar, kaplanlar, pelenekleriparslar, vaşaklar, kurtlar, zürafalar getirilmişti. Hokkabazlar, hayaliciler, maskaralar, cambazlar, soytarılar, halkı eğlendirmiş, ziyafetler birbirini takip etmişti. Kanuni bu sünnet düğünüile beraber Rüstem paşaya verdiği kızı mihrimah sultanın düğününüde yapmıştı.
hanedan.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)