31 Aralık 2013 Salı

4. MURAD İÇKİ YASAĞI VE YENİKAPI


4.Murat içki yasağı ve Yenikapı


4. Murat devri. Padişah tarafından, mey( şarap), afyon ve fal bakmak yasaklanmış İstanbul’da bütün meyhaneler ve kerhaneler ‘‘ underground’’ takılmaya başlamıştı.
4. Murat bir gece, tedbil-i kıyafet İstanbul’a indiğinde karşıya geçmeye karar verip bir sandal kiralamış.

Sandalcı müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormuş tabii. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş. İpin ucunda bir testi! Sultan, ‘’Ne var o testinin içinde?’’ diye sormuş . Sandalcı ‘’Ne olacak mey işte’’ diyerek gülerek müşterisine ikram etmiş. Her ne kadar yasaklamış olsa da,4. Murat’ın alkole arasının iyi olduğu bilinir. İkramı kabul etmiş ama yine de, ‘’Mey yasak. Hünkarımız görse kafanı vurdurtur diye korkmuyor musun?’’ diye sormaktan kendini da geri kalmamış. Sandalcı da haliyle, ‘’Yahu hünkar nerden görecek bizi denizin ortasında’’ demiş.

Aradan biraz zaman geçmiş. Sandalcı bu kez de, teknenin tahtalarından birini kaldırıp aradan afyon çıkarmış ve nargilesine atarak körüklemeye başlamış. Gönlü zengin adam, hemen müşterisine de ikram etmiş. Sultan yine kabul etmiş ama yasağı yine hatırlatmış. Sandalcıaynı şekilde, ‘’Kim görecek ki bizi denizin ortasında’’ demiş. Biraz daha vakit geçmiş. Bizim sandalcı cebinden fal taşlarını çıkarmış. Hünkara, ‘’Ver 5 akçe de falına bakayım’’ demiş. Fal 4. Murat’ın en kızdığı şeymiş, ama ‘’Hadi biraz daha sabredeyim’’ diye düşünüp, ‘’Bak bari’’ demiş.

Fal taşlarını elinde çalkalayıp atan sandalcı, ‘’ Efendi, sorunu sor bakalım’’ demiş. Padişah, ‘’ Hünkar şu anda nerdedir?’’ diye sormuş. Sandalcı taşlara bakıp ‘’Hünkar bu denizdedir’’ demiş. 4. Murat güya endişelenmiş havalarına girip, ‘’Sakın yakınımızda bir yerde olmasın’’ diye sormuş sandalcıya ve tekrar iyice bakmasını söylemiş. Sandalcı taşlara tekrar bakmış ve birden, 4. Murat’ın ayaklarına kapanıp, ‘’Affet beni Hünkarım’’ diye yalvarmaya başlamış.Kıyıya dönene kadar yalvarmaya devam etmiş. Padişah dayanamayıp `‘Sana bir soru sorucam.Eğer bilirsen seni affederim. Bilemezsen boynunu anında vurdurucam’’ demiş. Sandalcı sevinçle,
‘’ Padişahım çok yaşa’’ demiş ve merakla soruyu beklemeye başlamıştır.

4. Murat , sandalcıya, ‘’ Dönüşte İstanbul’a hangi kapıdan giricem?’’ diye sormuş. Tabii sandalcı hemen itiraz etmiş, ‘’ Hünkarım şimdi ben hangi kapıyı söylesem, siz başka kapıdan girersiniz. Affınıza sığınarak, gireceğiniz kapıyı bir kağıda yazsam ve size versem; kapıdan geçtikten sonra okusanız olur mu?’’ demiş. Hünkar başını ‘’Olur’’anlamıyla sallayınca, sandalcı tahminini yazıp kağıdı vermiş.

Padişah kağıdı alır almaz, daha bakmadan, yanındaki fedaisine, ‘’ Hemen boynunu vur bu kafirin’’ emrini vermiş. Sonra da, ‘’Surlara yeni bir kapı açıla! İstanbul’a ordan giricem’’ demiş çevresindekilere. Kapı 5-10 dakikada açılıp, padişah ve erkanı şehre girmiş. 4. Murat bi ara sandalcının kağıda hangi kapıyı yazdığını merak etmiş. Kendinden çok eminmiş, laf olsun diye cebindeki kağıda bakmış. Ama okuyunca hayretler içinde kalmış. Sandalcı kağıda şunları yazmışmış: ‘’ Hünkarım, yeni kapınız vatana millete hayırlı olsun’’

O gün bugündür de işte o kapı, ‘Yenikapı’’ olarak anılıyormuş.


hanedan.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)