31 Mayıs 2019 Cuma

Ankara Ahi Cumhuriyeti

Ankara Ahi Cumhuriyeti


13. yüzyılda Anadolu'da görülmeye başlayan, Türk toplumunun sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları ahlaki yönden yetiştiren ve dini-sosyal bir örgütlenme olan ahiliğin cumhuriyet tarihimiz açısından ayrı bir önemi vardır.

Ankara'da gücü ellerine geçiren ahiler, 1290-1354 yılları arasında bir cumhuriyet idaresi kurmuşlardı. Atatürk, Anadolu'nun göbeğindeki bu Ankara Ahi Cumhuriyeti'nden tam 570 yıl sonra yine Ankara'da bir cumhuriyet idaresi kurmuştur. Atatürk, cumhuriyeti ilan ederken Ankara Ahi Cumhuriyeti'nden esinlendiğini şöyle ifade etmiştir:

"... Ben Ankara'yı coğrafya kitabından ziyade tarihten öğrendim ve cumhuriyet merkezi olarak öğrendim. Hakikaten Selçuklu idaresinin bölünmesi (inkisamı) üzerine Anadolu'da teşekkül eden küçük hükümetlerin isimlerini okurken bir Ankara Cumhuriyeti'ni görmüştüm. Tarih sahifelerinin bana bir cumhuriyet merkezi olarak tanıttığı Ankara'ya ilk defa geldiğim o gün de gördüm ki aradan geçen asırlara rağmen Ankara'da hala o cumhuriyet kabiliyeti devam ediyor. Türkiye'nin hemen bütün bölgelerini (menatıkını) gezdiğim ve gördüğüm için hükmettim ki, o zaman isimleri cumhuriyet olmayan diğer yerlerin  bugünkü halkı da aynı kabiliyetten asla uzak değildir... Beni, Türkiye'nin en münasip merkez Ankara olabileceğini düşünmeye sevk eden ilk vesile çok eskidir ve bilimseldir (fennidir)."

Tarihçi Yılmaz Öztuna Büyük Türkiye Tarihi -1977 baskı, 2. Cilt, 50. Sahife- isimli ansiklopedik eserinde şunları söylemektedir:

Ankara'yı merkez edinen ve şehirle civarında teşekkül eyliyen Ahi hükümeti, bir derviş-esnaf cumhuriyeti olup bir bakıma Ortaçağ İtalyan site cumhuriyetine benzemektedir. Takriben 1290'da başlamış, 1354'e kadar aşağı yukarı 64 yıl devam etmiştir. 1308'e kadar Selçukoğullarına, 1335'e kadar İlhanlılara, sonra Eretnaoğullarına, nihayet Karamanoğullarına bağlanmıştır. Hiçbir zaman tam müstakil olmamışlardır. 1354'te Osmanoğlu Gazi Süleyman Paşa ( Rumeli Fatihi olan Veliaht Şehzade) Ankara'yı feth etmiş, Osmanlı devletine bağlanmıştır. Bir ara Ankara, Karamanoğullarının eline geçmişse de hemen yetişen Süleyman Paşa'nın kardeşi 1. Sultan Murad, Ankara'yı kesin şekilde almıştır. Ankara, garip bir tecelli olarak 570 yıl kadar sonra bu kere çok büyük bir Türk cumhuriyetine başkent olmuştur. Türklerde cumhuriyet idaresi Atatürk'ten önce tamamen meçhul olduğu için Ahi Cumhuriyeti dikkate değer. Ahiler, teşkilatlanmış ve tasavvufi dervişlik esaslarına dayanan esnaf loncası başkanlarıdır. Osmanlı devletinin kuruluşunda rolleri mühimdir. Bununla beraber Ahi cumhur reislerinin, aynı aileden geldikleri anlaşılıyor. Ahi Şemsettin Yusuf Efendi'nin ailesi, çok nüfuz kazanmış olacaktır. Oğulları Ahi Hüseyin Efendi ile Ahi Kemaleddin Hasan Efendi'dir. Hüseyin Efendi'den sonra oğlu Mehmet Efendi sonra onun oğlu II.Hüseyin Efendi'nin reis oldukları sanılıyor. II. Hüseyin Efendi'nin kardeşleri Hasan ve Yusuf Efendilerdir.

Aslı “Akhi” şeklinde yazılan “Ahi” kelimesinin Arapça “kardeşim” manasına geldiği gibi, Türkçe “akı/akhı” kelimesinden bozulduğu rivayeti üzerinde de durulabilir. 

Ankara Ahi Cumhur Reisleri
1.Ahi Hüsameddin 1. Hüseyin Efendi (1290-1296)
2.Ahi Şerafeddin Mehmed Efendi (1296-1332)
3.Ahi II. Hüseyin Efendi (1332-1354)

Adil Gülvahaboğlu ise Ahi Evran Veli ve Ahilik adlı kitabında Ankara Ahi Cumhuriyeti konusunda şunları yazıyor:

"570 yıl önce, Horasanlı Türkmen Ahiler de 'halka ve emeğe' dayanan bir ortaçağ cumhuriyetini Ankara'da kurmuşlardı. Tarihte ilk Türk Cumhuriyeti altmış dört yıl süren bu 'Ahi Türkmen Cumhuriyeti'dir."

Kaynaklar
Akl-ı Kemal 1. Cilt, Sinan MEYDAN
Ahiliğin Siyasi Boyutları ve Günümüzde Yeniden Yorumlanması, Mehmet ARI



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)