14 Kasım 2016 Pazartesi

AHISKA TÜRKLERİ VE SÜRGÜN

AHISKA TÜRKLERİ VE SÜRGÜN
250 sene Osmanlı himayesinde yaşan fakat 1829 Edirne Anlaşması ile bölge(Gürcistan'ın Ahıska Bölgesi) savaş tazminatı olarak Ruslara veriliyor. Ve 1829 yılından 1918 yılına kadar Ahıska Türkleri Rus himayesi altında kalıyorlar. Aslında 1948 yılındaki sürgüne kadar kendilerini Kafkas Türkleri olarak tanımlıyorlar fakat sürgünden sonra diğer etnik gruplardan kendilerini ayırt etmek için Ahıska Türk'ü olarak niteliyorlar. Kültürel olarak bakıldığı zamanda Ahıska Türklerinin,bugün Kars,Ardahan ve Batum taraflarında yaşayanlar ile benzerlik gösterdiği görülüyor. Gürcüler, bu insanların sonradan Müslümanlaştırılan Gürcüler olduklarını söyler ve onlara Meshet Türkleri derler fakat bunu Ahıska Türkleri kabul etmezler. Ahıska Türklerinin sonradan Müslümanlaştırıldıklarına dairde bir belge yoktur. Bu bölge Batum Anlaşması ile tekrardan SSCB'ye bırakılıyor ve 1918 yılından 1948 yılına kadar sürecek olan Rus zulmü başlıyor. Ne kadar kapalı bir toplum şeklinde yaşamaya çalışsalar da ana dilde eğitimlerin yasaklanması,camilerin kapatılması gibi uygulamalar bu toplumu etkiliyor. Bu topluluğun Türk sınırında yaşamalarından dolayı Stalin bu topluluğa hiçbir zaman güvenmeyecektir. 2. Dünya Savaşı sıralarında olası bir Sovyet-Türk savaşında bu insanların tehlikeli olabileceğini düşünerek 13 etnik topluluğa yapıldığı gibi Ahıska Türklerini de 14 Kasım'ı 15'ine bağlayan gece (1944) sürgüne gönderiliyorlar. Sürgünde Kazakistan, Kırgızistan ve sonrasında Özbekistan’a yerleştiriliyorlar. Aslında olay sadece güven meselesi değil Lenin zamanında verilen self-determinasyon(ulusların kendi geleceklerini belirlemesi) hakkı verildiğinden Ahıska Türkleri de bu haktan yararlanmak istemişler ve Türkiye’ye katılma isteklerini belirtmişler. Bu talep Stalin'in sürgün kararını mutlaka daha da hızlandıran bir olay idi. Tabi ki olayın birde jeopolitik göstergeleri var.Bölge petrol boru hatlarını Stalin elbette göz önünde bulundurmuştur. Ve bunların sonucunda sürgün olayı gerçekleşmiş ve bu sürgün sırasından hayvan vagonlarına bindirilen insanlar günlerce yolculuk yaptılar ve bu yolculuk sırasında 20 bin Ahıska Türk'ü hayatını kaybetti. Bugün dünya üzerinde 458.bin 680 Ahıska Türk'ü 10 farklı ülkede yaşamlarını sürdürüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)