ÇANDARLI HALİL PAŞA
(22 Ocak 1387 – 18 Aralık 1406)
22 Ocak 1387'de babası Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa'nın ölümü üzerine yerine geçerek, 18 Aralık 1406 tarihinde vefatına kadar, I.Murat ve Yıldırım Bayezit için Ankara Savaşı'na kadar 15 yıl 6 ay ve Fetret Devri döneminde Süleyman Çelebi'nin yanında 4 yıl 4 kusur ay vezir-i azamlık yapmış ve Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecinde önemli rol oynamış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Tarihe Çandarlılar ailesi olarak geçmiş olan ailenin mensubu olup Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa'nın büyük oğludur.Medrese eğitimi gördü ve ilmiye sınıfına intisap etti. 1386'dan önce kazaskerlik yaptığı bilinmektedir.
I. Murad Dönemi
I. Murad Karamanoğlu Alaaddin Bey üzerine sefer hazırlığı içinde iken Vezir olan babası Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa'nın beklenmedik şekilde 22 Ocak 1387'da ölümü üzerine vezirliğe getirildi. O zamana kadar tek bir vezir varken, Karaman seferinden sonra bu seferde çok gayreti görülen Kara Timurtaş Paşa'ya da vezir payesi verildi. Böylece Çandarlı Ali Paşa da "vezir-i azam" payesini aldı.
1389'da Vezir-i Azam ünvanlı Çandarlı Ali Paşa, komutasında 30 bin kişilik bir kuvvet ile Rumeli'de müttefiklik kuran vasal devlet hükümdarları olan Sırp Despotu Lazar ve Bosna Kralı Tvrtko, Hırvat prensleri ile Arnavutluk prensleri üzerine bir sefere başladı ve Tırnova ve Şumnu'yu ele geçirdi. I. Murad Anadolu'da yeni bir ordu kurdu ve çok geçmeden Rumeli'den de takviyelerle Bulgaristan'a girdi. Bunun üzerine Bulgar Kralı Şişman Hıristiyan müttefiklerinden ayrılıp teslim oldu. I. Murad ordusunun bir kısmı Tuna boylarındaNiğbolu ve Silistre kalelerini ele geçirdi. Haziran sonuna birleşen Osmanlı ordusu Kratova'da toplanmaya başladı ve I. Murad başkanlığında yapılan harp meclisinde Hristiyan müttefikler ordusu üzerine gitme kararı verildi. Şehzade Beyazid, Şehzade Yakup ve diğer deneyimli komutanlara görev belirtilerek bir muharebe planı hazırlandı. 28 Haziran 1389'da Hristiyan Sırp, Bosna, Eflak, Macar ve Hırvat müttefikler ordusu ile Osmanlı ordusu Üsküp'ün kuzeyinde Kosova Ovası'nda bir meydan muharebesine giriştiler. I. Kosova Savaşı'nda Hristiyan ordusu büyük bir mağlubiyete uğratıldı. Fakat ya muharebe bittikten sonra veya muharebe sırasında I. Murad, Sırp Miloš Obilić tarafından hançerlenerek şehid edildi. I. Kosova Muharebesi'nde I. Murad şehit olduktan sonra büyük oğlu Yıldırım Beyazıt vezir-i azam Çandarlı Ali Paşa desteğiyle tahta geçirildi .
Yıldırım Beyazıt Dönemi
Yıldırım Beyazıt'ın saltanat döneminin tümünde veziriazam olarak görev yaptı ve babası gibi teşkilatçı ve kuvvetli bir idareci olduğunu gösterdi. Yıldırım Beyazıt'ın 1391'deki İstanbul kuşatmasına ve 25 Eylül 1396'da ki Niğbolu Savaşı'na sağ cenah komutanı büyük şehzade Süleyman Çelebi yanında iştirak etti. Bulgaristan'ın fethinde mahir bir kumandan olduğunu gösterdi. Çandarlı Ali Paşa 1402'de Ankara Muharebesi'ne de sol cenah komutanı şehzade Süleyman Çelebi yanında katıldı.Yıldırım Beyazıt'ın Timur ile doğrudan savaşmadan önce, çete ve müdafaa harbi yapmak suretiyle, hareket üssünden çok uzakta olan Timur kuvvetinin yıpratılmasını tavsiye etti ise de Yıldırım Beyazıt bu görüşünü kabul etmemişti.
Ankara Muharebesi'nde hem Osmanlı sağ cenahının ve hem de sol cenahının geri çekilme zorunda kalmaları ile Osmanlı ordusu mağlubiyete uğradı ve orta cenah komutanı Sultan Yıldırım Beyazıt çembere alınıp Timur'a esir düştü.
Süleyman Çelebi'ye Vezir-i azamlık
Bu yenilgiden sonra Yıldırım Beyazıt'ın vezir-i azamı olan Çandarlı Ali Paşa yanında Süleyman Çelebi ile birlikte önce Bursa'ya gidip sonra Rumeli'ye geçmek amacı ile kaçmaya başladılar ve Timur birliklerinin yakın kovalaması altında kaldılar. Çandarlı Ali Paşa ile Süleyman Çelebi önce Bursa'ya ve orada tutunamayıp Gemlik yoluyla Edirne'ye vardılar. 1402'de Edirne'de Süleyman Çelebi Osmanlı Devleti tahtına geçtigini ilan edip ve Rumeli'de adına hutbeler okuttu. Başveziri Çandarlı Ali Paşa aracılığı ile Süleyman Çelebi sivil ve asker kadroların desteğini kazandı. 1403 başında Süleyman Çelebi ile Bizans İmparatoru taht naibi VII. Yannis Palaiologos, Venedik, Genova, Rodos San Jean Şövalyeleri, Sırp espotu Stefan Lazeraviç ve Latin Naksos Dükü arasında bir barış anlaşması imzalandı. Süleyman Çelebi resmen meşru Osmanlı Devleti hükümdarı olarak kabul edildi.
Süleyman Çelebi kardeşi İsa Celebi'ye askeri destek vererek onu Bursa'ya gönderdi ise 1406'da İsa Çelebi, Bursa'da hüküm sürmeye başlayan Çelebi Mehmet tarafından öldürtülüp bertaraf edildi. Süleyman Çelebi tekrar Anadolu'yu ele geçirip Osmanlı devletini birleştirmeye karar verip harekete geçti. Rumeli'deki Osmanlı kuvvetlerini toplayıp Bizans yardımı ile Anadolu yakasına geçti. Çelebi Mehmet'in Bursa'da bulunmamasından istifade eden Süleyman Çelebi hemen hücuma geçerek Bursa'yı eline geçirdi. Çelebi Mehmet Amasya'ya çekildi. Takiben Süleyman Çelebi Anadolu'ya yürüdü; Veziriazam Çandarlı Ali Paşa'nın entrikası ile Ankara'yı aldı. Çelebi Mehmet'in geride bıraktığı arazileri talan edip Bursa'ya döndü. Bir dönem hem Rumeli ve hem Anadolu'nun hükümdarı olan Süleyman Çelebi barışçı bir tutumla buradan devleti idareye devam etti. Çelebi Mehmet Süleyman Çelebi'nin barışçıl tutumundan fırsat bularak tekrar Bursa üzerine yürüdü. Süleyman Çelebi ve Çelebi Mehmet orduları Yenişehir ovasında karşı karşıya geldiler. Fakat Süleyman Çelebi'in vezir-i azamı olan Çandarlı Ali Paşa Çelebi Mehmet ordusunun danışmanları ile önceden gizli konuşmalara başladı ve onları Çelebi Mehmet'ten ayrılmaya inandırdı. Böylece savaşa girmeden ordusunun dağılması üzerine Çelebi Mehmed ordusuz tekrar Amasya'ya kaçmaya mecbur oldu.
Böylece Fetret Dönemi sırasında Çandarlı Ali Paşa, Süleyman Çelebi'nin vezir-i azamı olarak ve bütün idareyi kendisine bırakmış olan şehzadenin adına bir hükümdar gibi faaliyette bulundu. Eyalet-i Rum yani Sivas, Amasya, Tokat tarafları hariç olarak Süleyman Çelebi egemenliğini Anadolu ve Rumeli'de korumayı başardı.
Çandarlı Ali Paşa 18 Aralık 1406'da Ankara'da öldü. Onun ölümüyle Süleyman Çelebi'nin taht adayı kardeşler içindeki üstün konumu bozuldu.
Çandarlı Ali Paşa'nın cenazesi İznik'te babası Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa'nın türbesine defnedildi.
Osmanlıların aşiret teşkilatını devam ettirmesini isteyen, hazine ve askeri teşkilatına aleyhtar olan tarihler istisna edilecek olursa, diğer yabancı ve Türk tarihçiler Çandarlı Ali Paşa'nın üstün yeteneklerinden bahsetmektedirler. Bir modern Osmanlılar biyografi eserinde şöyle değerlendirilmektedir:
Alim; değerli ve tedbirli bir vezir; teşkilatçı bir komutan.; kudretli bir devlet adamı; iyi bir diplomat (idi). Fakat dünya zevklerine düşkün biri (idi).
Tarihler değerini ve hizmetini takdir etmekle beraber Sultan Beyazıt'ı içkiye alıştırmasından dolayı kendisini kusurlu görürler. Çok cömert olduğunu tarihler yazarlar. Bu dönemde ailenin servetinin hükümdar ailesinin servetine eşdeğer hale geldiğini de burada belirtmek gerekir.
Yıldırım Beyazıt zamanında, Çandarlı Ali Paşa'nın tavsiyesiyle, kadılara baktıkları davalardan muayyen bir ücret tahsis edilerek rüşvet almaları önlenmiştir.
İznik'te Yeşil Cami adı verilen camii ile imareti, Gelibolu'da ve Serez'de camileri vardır. Çandarlı Ali Paşa'nın evladı olmadığından Bursa'da yaptırmış olduğu camii ile zaviyesinin mütevelliliği ve nazırlığını Bursa kadılarına bırakmıştır.
Osmanlı saraylarında ve vezir dairelerinde içoğlanı adıyla hademe bulunmasını Ali Paşa ihdas etmiştir.
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1974; 1988:3.Basım), Çandarlı Vezir Ailesi,, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları, ISBN:2880000005544 s.31-45
- Yılmaz, Mehmet (1999), Yaşamlarıyla ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi C.1 s.224 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. ISBN 975-0800710
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)