27 Ocak 2014 Pazartesi

PREVEZE DENİZ SAVAŞI (1538), SEBEPLERİ VE SONUÇLARI

PREVEZE DENİZ SAVAŞI (1538), SEBEPLERİ VE SONUÇLARI
Avrupalılar karada sağlayamadıkları başarıyı denizde sağlamayı ve denizde egemen olmayı düşünmüşlerdir. Barbaros Hayrettin Paşa'nın Ege adalarına yönelerek Ege Denizi'nde tam bir üstünlük kurması, Venediklilerin Ege Denizi'nde hiç bir üssünün kalmaması sebebi ile Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz Hükümetlerinin birleşmesiyle oluşan yeni bir haçlı donanması, Osmanlı Devleti’nin denizlerde hâkimiyet kurmasını engellemek maksadıyla Osmanlı Donanması üzerine yönelmiştir.
Andrea Doria komutasındaki 602 adet gemiden oluşan haçlı donanması, Barbaros’un 122 adet gemisinden oluşan Osmanlı donanmasıyla karşı karşıya gelmiştir. Çetin mücadeleler sonucunda Osmanlı ordusu karada olduğu gibi denizlerde de kendini göstermiş ve büyük bir galibiyet almıştır. Haçlı donanmasının 128 büyük gemisinin etkisiz hale getirilmesi sonucunda Haçlı donanması geri çekilmek zorunda kalmıştır. Çıkan fırtına sebebi ile Barbaros Hayrettin Paşa Haçlı donanmasını takip edememiştir.
1538 yılında meydana gelen Preveze Deniz Savaşı’nın sebepleri kısaca şu şekilde özetlenebilir:
1. Osmanlı Devleti’nin Avusturya ve Roma-Cermen İmparatorluğu ile mücadele etmesinden yararlanılmak istenilmiştir.
2. Korfu adasının kuşatılmıştır.
3. Osmanlı Devleti Ege Denizi’ni tamamen kontrol altında tutmak istemiştir.
Savaşın sonuçları ise kısaca şu şekilde özetlenebilir:
1. Akdeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.
2. Akdeniz tamamen Osmanlı Devleti egemenliği altına girmiştir. Suriye ve Mısır deniz yolarının güvenliği sağlanmıştır.
3. Venedik, Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleler Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştır.
4. Venedik, Osmanlı Devleti’ne savaş tazminatı ödemek zorunda kalmıştır.
5. 16’ncı yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı donanması Akdeniz’deki en güçlü donanma haline gelmiştir.
6. Günümüzde Preveze deniz zaferinin yıl dönümü olan 28 Eylül günü her yılTürk Denizcilik Günü olarak kutlanmaktadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)