27 Ocak 2014 Pazartesi

FATİH SULTAN MEHMET ZEHİRLENDİ Mİ, ECELİ İLE Mİ ÖLDÜ?

FATİH SULTAN MEHMET ZEHİRLENDİ Mİ, ECELİ İLE Mİ ÖLDÜ?
Fatih Sultan Mehmet, 27 Nisan 1481'de hasta olmasına rağmen sefere çıkmıştır. Gebze yakınında Hünkar çayırında hastalığı ağırlaşır. Ayakları iyice şişmiştir. Fatih hükümdar hastalığı da denilen gut hastalığına tutulmuştur.
Fatih Sultan Mehmet'in ölümü ile ilgili birinci iddia; Hekimler Fatih'e tedavi maksadı ile ilaç vermişlerdir. Acısını hafifletmeyince Şarab-ı Fariğ (acıyı gideren şerbet) vermişlerdir. Fatih Sultan Mehmet Han bunun hemen ardından Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aşık Paşa Zade Neşri Lütfi Paşa ve Ali gibi dönemin ünlü tarihçileri Fatih'in zehirlendiğine dair bir bilgiden söz etmezler.
Dönenim tarihçisi Ali'nin ortaya koyduğu ikinci bir iddia daha mevcuttur. Ali'nin deyimi ile "Karamani Mehmet Paşa Vezirazam olunca Yakub ona hased eyledi, tam bu sırada padişah dermansız bir hastalığa tutuldu ve hekim Yakub tedavisini yaparken Mehmet Paşa hekim Lari'yi tavsiye etti. Oda tedaviye başladı. İki ilaç birbirine karşı menfii etki yaptı. Çok geçmeden Fatih Sultan Mehmet vefat eyledi" şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Üçüncü bir iddia ise Fatih Sultan Mehmet'in zehirlendiğine dair rivayettir. Venedik hükümdarı Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden önce 13-14 suikast düzenlemiş ama başaramamıştır. Daha sonra Yahudi kökenli bir doktor İstanbul'a gelir ve şehirde ünlenince sarayda göreve alınır. Hekimbaşı'lığına kadar yükselir. Müslümanlığı seçer ve Yakub ismini alır. Dönemim Avrupalı  tarihçisi Babinger Hekim Yakub'un Vendik'e çalışan bir casus olduğunu ve Fatih Sultan Mehmet'i zehirleyerek öldürdüğünü iddia etmiştir. Fatih Sultan Mehmet vefat edince de Hekimbaşı Yakub'un bundan sorumlu tutularak öldürüldüğü iddia edilir ki; bu iddia asılsızdır. Bir çok kaynakta Hekim Yakub'un Bayezit zamanında da görevine devam ettiği yer almaktadır. Bu sebeple zehirlenme iddiaları zayıf kalmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan
Bahseder gerçi duyanlar o onulmaz yaradan.
Derler ki: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Y. Kemal Beyatlı)